Mersin iş avukatı; çalışan ve patron kavramlarını tarifleyen, çalışan ve patron arasındaki teması düzenleyen, belli sınırlamalar getiren ve meydana çıkabilecek adli uyuşmazlıkları düzenleyen bir hukuk dalıdır. İş Kanunu dahi işverenler ile bir iş sözleşmesine tabi olarak çalışan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına dair hak ve yükümlülüklerini düzenlemektedir. Öncelikle kimlerin çalışan olarak nitelendirileceği ve İş Kanunu hükümlerinden yararlanacağı içeriğine değinmek gereklidir. Geniş anlamda çalışan bir ücret karşılığında işverenine hizmet sözleşmesi ile bağlanmış olan kişidir. Ancak İş Kanunu’nun 4. maddesi bir istisna teşkil etmekte ve kimlerin çalışan statüsüne girmeyeceği listelemektedir.

Mersin İş Hukuk Bürosu Tunç Sudi Tol Hizmetleri

İş Kanunu’nda yer verilen düzenlemelere karşın şimdi daha kötü koşullar altında çalışan, çalışma hayatında zorluklarla karşılaşan ve emeğinin karşılığını alamadığını düşünen binlerce çalışan bulunmaktadır. İşyerleri çalışma koşullarını ve çalışma ortamını İş Kanunu hükümlerine elverişli duruma getirmek zorundadır. Bununla beraber İş Kanunu sadece işverenlere değil işçilere de adapte olmak mecburiyetinde oldukları bazı yükümlülükler getirmiştir.

Mersin iş hukuku avukatı işçi-patron ilişkisi içinde işçinin korunması, ekonominin nedeniyle toplumun zarar görmemesi gibi dikkat edilmesi gereken nedenler bulunmaktadır. Bu nedenler esas alınarak iş ilişkilerini düzenleyen kuralların bulunduğu hukuk dalına İş Hukuku diyoruz.

Mersin İş Hukuk Bürosu Tunç Sudi Tol Hizmet Süreci

Sanayi Devrimi’nin getirdikleriyle beraber, rakiplik edebilmek için çözüm olarak işçilerinin koşullarını daha kötüleştirmeyi belleyen işverenlerin meydana çıkması, bilhassa işçiler yönünden büyük problemler meydana çıkarmış ve bu durumun düzeltilmesi yolunda bir gereksinim meydana çıkmıştır. O dönemlerde revaçta olan liberal devlet anlayışına göre, devlet ekonomiye karışmamakta, serbest rakiplik ortamının oluşmasını maksat edinmekteydi.

Ancak, bu vaziyet işçiler yönünden büyük dezavantajlar oluşturmaktaydı. Tüm bunların neticesinde, sosyal devlet zihniyeti meydana çıkmıştır. Bu anlayışa göre devlet, hiçbir şeye karışmayan, zor haldeki insanların rakiplik ortamının acımasızlığı karşısında ezilmesini izleyen bir kurum değil her bireyin minimum bir hayat seviyesine sahip olmasını maksat edinen bir kurum olmalıydı.

İşte bu anlayışla meydana çıkan işçinin korunması fikri, günümüze kadar gelişerek gelmiş ve çalışan-patron ilişkisinde kuvveti elinde sahip olan tarafın patron olması sebebiyle işçinin korunan haklarını düzenleyen Mersin avukat bürosu İş Hukuku kısmı meydana çıkmıştır.

Mersin İş Hukuk Bürosu Tunç Sudi Tol Esasları

İş Hukuku bölümünde esas alınan işçinin korunması ilkesi, bu konudaki düzenlemelerin farklı bir kanunda yapılması gereğini doğurmuştur. Ülkemizde de bu yolla, İş Kanunu ismiyle hususi bir yasa bulunmaktadır. Bu kanunda; iş ilişkisiyle alakalı tarifler, işçilerin hakları, çalışma koşulları, sendikalar gibi hususlar düzenlenmiştir. Belirtmek lazım olur ki, düzenlenen çalışan hakları minimum şartlardır. İşveren yönünden daha fazlasına hükmedilebilir fakat daha azına hükmedilemez. Avukat Tunç Sudi Tol iş hukuku işçinin korunması fikriyle meydana çıkmış bir hukuk dalı olsa dahi işverenin aleyhine adaletsiz durumların meydana çıkması dahi bu kanunla önlenmeye çalışılmıştır.