Konfüçyüs kimdir?; milattan önce 551 yılında doğmuş ve milattan önce 479 yılında hayatını kaybetmiş ve tüm uzak doğu ve Çin’i etkisi altına alabilmiş oldukça önemli Çinli bir tarihi karakterdir. Politik ve sosyal öğretisi, “konfüçyüsçülük” olarak bilinmektedir ve teolojik bir devlet öngörmektedir. İsmi, Çince olarak “Usta Kong” anlamına gelmektedir.

Konfüçyüs, milattan önce 551 yılında Shandong’da doğmuştur. Babası Shang hanedanının bir torunudur ve o dönemde Lu derebeyliği olarak da anılan Lu prensliğini yönetmektedir. Konfüçyus, babası hayatını kaybettiğinde 3 yaşındaydı ve ailesi yoksulluk içinde kalmıştı. 17 yaşına kadar Konfüçyus ayinlere katılmaktan ve kitap okumaktan çok keyif almaktadır. 24 yaşında evlenmiş ve biri erkek ikisi kız olmak üzere üç çocuk sahibi olmuştur.

Öğretisinin bir kitabı yoktur, Konfüçyüs’ün düşünceleri kendini gibi düşünenler ile yaptığı konuşmaların kayıtlarının tutulduğu “Seçme Eserler” (İng: Analects, Fr: Entretiens de Conficus) olarak çevrilebilecek bir kitaptan öğrenilmektedir.

Konfüçyüs’ün yaşadığı dönemde Çin’in siyasi durumuna bakılacak olursa, bugünkü Çin topraklarında birçok bağımsız Çin prensliğinin birbirleriyle çatışma halinde olduğu ve istikrarlı bir yönetimden ülkenin yoksun olduğu görülür. Üstelik eski egemen imparatorluk olan Zhou hanedanı da ülkedeki gücünü kaybetmiş ve bu durum da ülkeyi istikrarsız bir hale bürümüştür. Konfüçyus ise, insanlar vahşi hayvanlar ile birlikte yaşayamayacağına göre, birlikte hoşgörü ve barış içerisinde yaşamaya mecburdurlar düşüncesini benimsemiş, bu sebeple de Çin hümanizminin temellerini atmıştır.

Konfüçyüs’ün Öğretisi

Konfüçyüs ÖğretisiKonfüçyüs’ün öğretisi temelinde insan vardır ve “ruhlar” veya “ölüm” den bahsetmez.  Kendisinin bir ekolü bulunmakla birlikte bunun bir dinden ziyade bir öğreti olduğu, ayinler ve içtenlik ile insanın merkezinde olduğu bir ahlak inşa etmeyi amaçlamıştır.

Konfüçyüs, Çin’deki 1950’de yaşanan devrimden önceki Çin’in fikir babası ve eğitmeni olarak adlandırabilir zira Çin’de oldukça etkili bir figür olmuştur. Fakat Konfüçyus hiçbir zaman kendine “ulu” veya “usta düşünür” gibi bir imaj çizilmesini istememiştir ve “Ben perdenin tek bir ucunu kaldıranım, eğer bir öğrenci ben birini kaldırdıktan sonra diğer üçünü kaldırmayı akıl edemiyorsa bu öğrencinin problemidir” düşüncesini benimseyerek sadece bir rehber ve insanlara yol gösterici olduğunu ifade etmektedir. Konfüçyüs’e göre insan asil olmalıdır ve Konfüçyus öğretisine göre asiller sadece iktidar sahipleri veya zenginlerden ibaret değildir. Öğretisi genellikle politikacılara yönelik olsa da tüm insanlara yöneliktir.

Konfüçyüs’ün düşünceleri Çin’i derinden etkilemiş ve bu etki sadece Çin ile sınırlı kalmamış, tüm uzak doğuyu etkisi altına almıştır. 1911 Çin İmparatorluğu’nun sonuna kadar sistem ve uygulama açısından Çin, Konfüçyüs’ün öğretisini temel almıştır. Konfüçyüsçülük’ün etkisi günümüzde de devam etse de unutulma ve geri hatırlanma dönemleri yaşadığını da söylemek gerekir. Öte yandan “kitapsız din” olarak bilinen Budizm’i ve Taoizm’i Song hanedanlığı döneminde birleştirdiği yönleri olduğunu söylemek de mümkündür.

Konfüçyüs’ün öğretileri bir din değildir. Kökleri eski Wu-dinine dayanan etik felsefedir. Öğretisinde hiyerarşik bir yapı üzerine inşa edildiği görülmektedir. Konfüçyüs’ a göre, sosyal yaşamda birbirlerine itaat etmesi gereken gruplar şunlardır:

  • Vatandaşlar: Ülkeyi yöneten yöneticilere uymalı.
  • Gençler: Yaşlılara itaat etmeli,
  • Kadınlar: Eşine itaat etmeli
  • Çocuk: Anne ve babaya itaat etmeli

Kongzi Konfüçyüs’e göre erdemli bir insan olmanın yolu ise bilgiden geçer. İnsan, yaşantısı süresince alçak gönüllülüğünü muhafaza ederek, yeni bilgiler öğrenmeye çaba göstermelidir.

13 Yıllık (M.Ö. 497) Sürgün Yıllarının Geçtiği Devletler;

  • M.Ö. 495 Wei,
  • M.Ö. 494 Chen,
  • M.Ö. 492 Wei, daha sonra Jin,
  • M.Ö. 490 Cai,
  • M.Ö. 489 Chen ve Cai’daki savaş sırasında Konfüçyüs az kalsın açlıktan dolayı ölmek üzeredir,
  • M.Ö. 488 Wei.

Kongzi Konfüçyüs Milattan önce 484 yılında Lu’ya geri döner. Burada (M.Ö. 482) oğlu Bo Yu’nun ölümünü yaşar . M.Ö. 480’de öğrencisi Zilu savaş meydanında ölür. Bundan bir yıl sonra da Konfüçyüs hayatını kaybeder.

Bilgi Hakkında sitemizin yeni yazıları için bizi twitter’da takip edebilirsiniz